Kediler İçin Prebiyotikler: Nedir ve Kedilerin Sindirim Sistemi Sağlığı İçin Neden Bu Kadar Önemlidir?

Doğa, mükemmel ve büyüleyicidir. Tüm memelilerde ve insanlarda olduğu gibi, kedilerde de bağırsaktaki bakterileri gibi, toplu olarak bağırsak mikrobiyomu olarak bilinen milyarlarca organizma bulunur ve doğal süreçlerin tamamında bir rol oynarlar. Kedilerin, bu organizmalarla simbiyotik olarak bilinen bir ilişkileri vardır; yani birlikte yaşarlar ve birbirlerine birçok açıdan fayda sağlarlar. 

Kedinizin vücudunda, cilt ve ağız gibi birçok farklı mikrobiyom bulunur ancak bağırsak mikrobiyomu bunların en önemlisidir. Hatta araştırmalar, her gün sağlık üzerindeki harika ve önemli rollerini daha fazla keşfettikçe birçok bilim insanı, bağırsak mikrobiyomu konusunda daha da heyecanlanıyor.

Prebiyotikler burada devreye giriyor… 

Prebiyotikler nedir ve ne yaparlar?

Prebiyotikler, mikrobiyomun organizmalarını besleyen lif türleridir (Sonuçta mikroorganizmaların da beslenmesi gerekir, değil mi?).

Yiyeceklerdeki lifler, çözünebilen (suda çözünen) ve çözünemeyen (çözünmeyen) olarak iki temel gruba ayrılabilir. Prebiyotikler pancar posası, keten tohumu ve balkabağı gibi bileşenlerde bulunan, çözünebilen liflerdir. Mikrobiyomun "iyi bakterilerini" besler, bu nedenle tam da doğanın amaçladığı gibi, sağlıklı bir dengeyi korumak için kesinlikle gereklidir.

İyi bakteriler, kedinizin vücudunun yapamadığı, lif gibi gıda bileşenlerini parçalar. Bu parçalama işlemi, diğer birçok besinin yanı sıra, bağırsak hücrelerini besleyen ve bağırsağın sağlığını koruyan kısa zincirli yağ asitleri oluşturur. Bu da bağırsak bariyerini güçlendirerek zararlı bakterileri uzakta tutmaya yardımcı olur. Bu iyi organizmalar, önemli vitaminlerin üretilmesine ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine de yardımcı olarak "sağlıksız" bakterileri denetim altında tutar.

"Probiyotik" terimini de duymuşsunuzdur; bu ikisinin arasındaki farklı bilmek önemlidir.

Prebiyotikler ve probiyotikler

Probiyotiklerin kendileri iyi bakterilerdir. Probiyotik takviyesinin amacı, iyi bakterilerin sayısını artırmaya yoluyla bunların popülasyonunu büyütmektir. Bağırsak sağlığını destekleyen ve belirli hastalıklara karşı koruyan bu durum kesinlikle olumlu olsa da probiyotikler, prebiyotiklere göre bazı olumsuz özelliklere sahiptir.

Mide vahşi ve asidik bir ortamdır. Probiyotik takviyelerindeki bakterilerin çoğu bu ortamda hayatta kalmadığı için kendilerine ihtiyaç duyulan bağırsak kısmına geçemezler. Ayrıca bağırsak mikrobiyomundaki trilyonlarca bakteriyle kıyaslandığında, mide ortamında hayatta kalan milyonlarca bakteri bile toplamın yalnızca küçük bir kısmını oluşturur. Bu nedenle probiyotiklerin etkileri kısa vadelidir.

Diğer yandan prebiyotikler, mide asidinden etkilenmez ve bu nedenle her zaman kendilerine ihtiyaç duyulan yere ulaşırlar. Ayrıca prebiyotikler lif olduğu için başka yararlar da sağlarlar.

Prebiyotiklerin kedinize birçok avantajı

Lif, yiyeceklerin bağırsaktaki hareketini yavaşlatır ve bu sayede ishal olaylarına yardımcı olabilir. Diğer yandan dışkılara hacim kazandırdığı için kabızlık sorunlarını da önler. Akıllıca, değil mi? 

Lifler, kedinizin daha uzun süre boyunca daha tok kalmasına yardımcı olduğundan zayıf ve formda kalmasına veya kiloyla ilgili sorunlarda yardımcı olabilir. 

Bağırsak mikrobiyomu, kedinizin bağışıklık sistemi için oldukça önemlidir. Bu ortamı ve orada yaşayan iyi bakterilerin iyi beslenmeye devam etmesini sağlamak enfeksiyonla mücadelede, bağışıklık sistemini güçlü tutmada ve otoimmün hastalıkların etkisini azaltmada yardımcı olur.

Tüm beslenmelerin eksiksiz ve dengeli olması gerektiğini hatırlamak önemlidir. Bu yüzden kedinizin mamasını değiştirmeden veya mamasına yeni bir bileşen eklemeden önce her zaman veteriner hekiminize danışın.

İnceleyen: Dr. Hein Meyer, DVM, PhD, Dipl-ECVIM-CA